General questions about the Joomla! CMS



Tanrı'nın En Büyük Buyruğu Nedir?

 

Bir gün, din adamları İsa Mesih'in etrafına toplandı ve aralarından birisi, İsa Mesih'e Tanrı'nın en önemli buyruğunun ne olduğunu sordu?

İsa Mesih ona şu karşılığı verdi:

“Tanrın Rab'bi bütün yüreğinle, bütün canınla ve bütün aklınla seveceksin. İşte ilk ve en önemli buyruk budur. İlkine benzeyen ikinci buyruk da şudur: Komşunu kendin gibi seveceksin.”

İsa Mesih'ten yaklaşık 1500 yıl önce, Musa Peygamberin günlerinde, Tanrı, On Emir'le aynı şeyleri söylemişti.


İşte Tanrı'nın tüm insanlara buyurduğu on emir:

Tanrı şöyle konuştu:
“Seni Mısır'dan, köle olduğun ülkeden çıkaran Tanrın RAB benim.

1- Benden başka tanrın olmayacak.

2- Kendine yukarıda gökyüzünde, aşağıda yeryüzünde ya da yer altındaki sularda yaşayan herhangi bir     canlıya benzer put yapmayacaksın. Putların önünde eğilmeyecek, onlara tapmayacaksın. Çünkü ben Tanrın RAB kıskanç bir Tanrı'yım. Benden nefret edenin babasının işlediği suçun hesabını çocuklarından, üçüncü, dördüncü kuşaklardan sorarım. Ama beni seven, buyruklarıma uyan binlerce kuşağa sevgi gösteririm.

3- Tanrın RAB'bin adını boş yere ağzına almayacaksın. Çünkü RAB, adını boş yere ağzına alanları cezasız bırakmayacaktır.

4- Şabat Günü'nü kutsal sayarak anımsa. Altı gün çalışacak bütün işlerini yapacaksın. Ama yedinci gün bana, Tanrın RAB'be Şabat Günü olarak adanmıştır... Şabat gününü kutsadım ve kutsal bir gün olarak belirledim.

5- Annene, babana saygı göster.

6- Adam öldürmeyeceksin.

7- Zina etmeyeceksin.

8- Çalmayacaksın.

9- Komşuna karşı yalan yere tanıklık etmeyeceksin.

10- Komşunun evine, karısına, erkek ve kadın kölesine, öküzüne, eşeğine, hiçbir şeyine göz dikmeyeceksin.”

Yukarıdaki on emri dikkatlice okursanız, ilk dört tanesinin Tanrı'yı  bütün yüreğimiz, bütün canımız ve bütün aklımızla sevmek hakkında ve son altı tanesinin de diğer insanları kendimiz gibi sevmek hakkında olduğunu göreceksiniz.

Tanrı hem Musa peygamber aracılığıyla hem de İsa Mesih aracılığıyla biz insanlara aynı şeyleri söylüyor.

Tanrın Rab'bi bütün yüreğinle, bütün canınla ve bütün aklınla seveceksin. Komşunu da kendin gibi seveceksin.”

 

İsa Mesih neden bu kadar önemli?


Bütün insanlar günahkardır. Yeryüzünde günah işlemeyen hiç kimse yoktur. Herkes şu ya da bu biçimde Tanrı'nın hoşuna gitmeyecek sözler söyler, eylemler gerçekleştirir ya da kötü şeyler düşünür. Bunların hepsi günahtır. İnsanlar günah işledikleri için Tanrı'dan uzaklaştılar. Giderek daha çok mutsuzluk, yalnızlık ve çözümsüzlük içinde yaşamaya başladılar.


Tanrı adil olduğu için günahları yargılamak zorundadır ve günahın cezası ölümdür. Bu ölüm sadece bedenimizin ölmesi değil aynı zamanda fiziksel ölümden sonra ruhumuzun da cehenneme gönderilerek sonsuz ölüme mahkum edilmesi anlamına gelir.

Ancak,

Tanrı insanları sevdiği için onların cehennemdeki sonsuz ölümden kurtulup cennette sonsuz yaşama yeniden kavuşabilmeleri amacıyla Kendisinden bir öz olan İsa Mesih'i dünyaya yolladı. "Çünkü Tanrı dünyayı o kadar çok sevdi ki, biricik Oğlunu verdi. öyle ki, O'na iman edenlerin hiçbiri mahvolmasın, ama hepsi sonsuz yaşama kavuşsun" (Yuhanna 3:16).

İsa Mesih, bakire olan Meryem'den mucizevi bir şekilde doğarak bu dünya'ya geldi. Doğal yollardan bir kadınla bir erkeğin birleşmesi sonucu değil de Tanrı'nın bir mucizesi sonucu bakire bir kızdan doğduğu için, Tanrı'nın Oğlu diyoruz. Tanrı, İsa Mesih'i, bu dünyaya, normal insanlar gibi bir yaşam sürmesi için göndermedi. Aksine, Biz insanların işlediği ve gelecek kuşakların işleyebileceği bütün günahların bedelini ödemesi için gönderdi.


Yukarıda da belirttiğimiz gibi günahın ücreti ölümdür. İşlediğiniz günah ne olursa olsun bedeli ölümdür. İster bir kadına şehvetle bakın, ister beyaz bir yalan söyleyin, isterseniz de hırsızlık yapın ya da cinayet işleyin, cezanız ölümdür. En küçük günahın bile cezası ölümdür. Bütün insanlar günah işledikleri için, Tanrı tarafından yargılandıkları zaman sonsuz ölüme mahkum edilecekleri kesindir.

İsa Mesih'ten önce, insanlar işledikleri her bir günah için bir günah keçisi alıp tapınağa giderlerdi. Tapınankta, günah işlemiş olan kişi elini keçinin ya da koyunun başı üzerine koyup günahlarım için bu hayvanı günah kurbanı olarak sunuyorum dedikten sonra hayvanı boğazlayarak öldürürdü. Böylece o kişi işlemiş olduğu günahın bedelini ödemiş olurdu.


Oysa, biz insanlar işlediğimiz her günah için bir hayvanı öldürecek olursak dünyada hayvan kalmaz. Siz de biliyorsunuz ki, hayvanları günah sunusu olarak sunmak sadece geçici bir çözüm olabilir. Biz insanların daha kalıcı bir çözüme ihtiyacı vardır.


İşte bu noktada İsa Mesih'e ihtiyacımız vardır!


Tanrı, İsa Mesih'i çarmıha gerilip bütün insanların günahlarını ortadan kaldıran kurban sunusu olması için bu dünyaya göndermiştir. İsa Mesih'in çarmıha gerilip öldürülmesi, ne Tanrı için ne de İsa Mesih'in kendisi için bir sürpriz, ya da beklenmedik bir olay değildi.

İsa Mesih özellikle bunun için bu dünyaya geldi.

Biliyorsunuzdur ki, İsa Mesih 33 yaşında, çarmıha gerilmeden önce, çok büyük mucizeler yaptı; ölüleri diriltti, hastaları iyileştirdi. Sizce kendisini çarmıha germek isteyenleri durdurmak isteseydi bunu yapamaz mıydı? Elbetteki yapabilirdi. Peki neden yapmadı?

Çünkü, bu dünyaya gelişinin asıl amacı insanların günahlarını ortadan kaldıran kurban sunusu olarak ölmek ve üç gün sonra ölümden dirilmekti. 

Eğer İsa Mesih, bakire bir kızdan doğarak dünyaya gelmeseydi, çarmıh üzerinde ölmeseydi ve üç gün sonra ölümden dirilmeseydi Hristiyanlık inancı sadece bom boş bir safsata olurdu.
Biz Hristiyanlar, İsa Mesih'i günahlarımızın kurbanı olarak kabul ediyoruz.

Bizim günahlarımızın bedelini ödemek için çarmıh üzerinde öldüğüne, üç gün sonra ölümü yenerek ölümden dirildiğine, bir çok kişiye göründükten sonra Tanrı tarafından göğe alındığına, kıyamet günü bütün insanları yargılamak için geri geleceğine ve sadece kendisine inananları cennete gönderirken kendisine iman etmeyenleri işlemiş oldukları günahlarının bedeli olarak sonsuz ölüme mahkum edeceğine inanıyoruz.

Bu konuyu ciddiyetle düşünmenizi öneriyoruz!

Sadece, İsa Mesih'i günahlarınızın kurbanı ve yaşamınızın kurtarıcısı olarak kabul ettiğiniz taktirde sonsuz yaşama kavuşabilirsiniz. Aksi taktirde, yargı gününde, Tanrı tarafından yargılandığınızda, kendi günahlarınızdan dolayı sonsuz ölüme mahkum edileceksiniz.


İsa Mesih'e iman etmek ve sonsuz yaşama kavuşmak hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz kilisemizi ziyaret edebilirsiniz veya, e-posta ya da telefon aracılığıyla bize ulaşabilirsiniz.

Esenlikle kalın.

 

Hristiyan Olmak için Ne Yapmalıyım?


Hıristiyan olmak bir futbol takımından bir başka takıma geçer gibi forma değiştirmek ya da falanca siyasi partiden usanıp öbürüne geçmek gibi bir taraf tutmak meselesi değildir


Hıristiyanlık İsa'yı örnek almak, O'nun buyruklarına uymak ve ona yakışan ve İsa'nın yaşadığı günahsız hayata benzer bir yaşam sürmeyi arzu etmek, buna kesin karar vermektir. Ancak bu yeterli değildir, çünkü bu bir iman sorunudur.

Kutsal Kitabın Rab'bin sözü olduğuna ve onda yazılanların doğru ve güvenilir olduklarına yürekten iman etmelisiniz.

Eğer İsa için Kutsal Kitap o çarmıhta bizim günahlarımız için öldü, diyorsa ve bu size inanılmaz bir şey olarak görünüyorsa bu konuları araştırmanız doğru olur.

Tanrı gözü kapalı bir imanı istemez, ancak unutmayın ki, insan aklı da bilgisi de sınırlıdır. Bütün sorularınıza cevap bulmayı beklerseniz, ömrünüzün son günü gelir ama iman edeceğiniz o gün asla gelmez. Kutsal Kitap, İncil/İbraniler imanı görmediğine inanmak olarak tanımlıyor. İman etmeniz gereken temel konular ise şunlar:

a. Tanrı sizi seviyor ve sizin için harika bir planı var.

b. Ancak insan Adem'den beri günah içindedir ve Tanrı'dan kopmuştur. Tanrı ile aramızda yaratılışta var olan yakın ilişki günah nedeniyle kırılmıştır.

c. Fakat bizi yaratan RAB Tanrı, bizi asla terk etmedi ve insanla barışmak istedi.

d. Tanrı, dünyayı o kadar çok sevdi ki biricik Oğlu'nu verdi. İsa Mesih çarmıhta senin yerine ve senin günahlarının cezasını çekerek, seni günahtan kurtarmak ve sana sonsuz yaşam vermek için öldü.
Dökülen kutsal kanıyla seni günahından arındırdı ve kendisine Rab ve Kurtarıcı olarak iman eden ve edecek olan herkese Tanrı'nın çocukları olma ayrıcalığını verdi.

e. Onu bugün hayatına kendi isteğinle ve imanla Rab'bin ve Kurtarıcın olarak davet eder, günahlarını itiraf ederek ondan af dilersen, Rab İsa söz verdiği gibi hayatına girerek ona düzen verir, günahlarını bağışlar ve sana vaktiyle elçilerine verdiği Kutsal Ruh'u verir.

f. Eğer yukarıda a-e arasında anlattıklarımın doğru olduğuna bütün kalbinle inanırsan bir odaya gir, yalnız başına ya da bir Hıristiyan kardeşin yanında bunlara inandığını açıkça söyle ve İsa'yı hayatına davet et. O bir hırsız değil.

Kapıyı çalar ama nazikçe yapar bunu, onun için de İncil'de
İşte orada durmuş kapıyı çalıyorum. Kim sesimi işitir de kapıyı açarsa... dediğine göre kapıyı sadece çalıyor. Yumruklamıyor.

Tanrının kendi yarattığı insana değer verdiğini, bu çok önemli kararı vermeyi insana bıraktığını gösterir.

Onu davet ettiğin anda Hıristiyan olursun, ama sakın unutma bu son değil sadece bir başlangıçtır ve bu yolu tek başına evinde Kutsal Kitap okuyarak yürüyemezsin.

Bir kiliseye katılman ve her düşünceni o kilisenin önderleriyle paylaşman gerekir.

 

Neden Dört İncil Var? (İncil mi, İnciller mi?)

Dört İncil dediğimizde ne anlıyoruz.

Gerçekten de toplumda inanılan gibi dört tane İncil mi var?

Bu dört İncil dediğimizde esasen İncil'in 27 kitapçığından ilk dördüdür.

 
« BaşlangıçÖnceki123SonrakiSon »

Sayfa 3 - 3
Kilise.org